Edanur Aktürk Aykol yazdı…
Kadınların çarşaf giydiği, erkeklerin fes taktığı dönemden modern kılık kıyafete geçmek için toplumsal değişimi hızlandırmak gerekiyordu. Düzenlenen balolar bu çerçevede bürokratların modayı takip etmelerine aracılık etmiş, uzun vadede toplumun geri kalan kesimine de örnek olmuştu.
İLK MODERN KIYAFETLER BALODA GÖRÜLDÜ
Balolarda dönemin moda anlayışına uygun olarak erkekler frak, smokin, papyon, kravat, Frenk gömleği ve silindir şapka, kadınlar da uzun etekli ve ağır işlemeli ipekli tuvalet giyiyordu. Nispeten sınırlı kesime hitap eden bu balolardan daha fazlasına ihtiyaç vardı… Kadınlar peçe ve çarşaftan vazgeçerek şapka, tayyör, kostüm ve manto gibi modern kıyafetlere yöneldi. Atatürk’ün sohbetlerinde genellikle kadınlar da yer aldı. Böylece kadını sosyal hayata dahil etmek için öncülük görevi üstlendi. Eşi Latife Hanım da zamanının en modern kadını görüntüsüyle Gazi’nin yanında yer aldı ve ona destek oldu.
GÜZELLİK YARIŞMALARI
Dünya güzellik yarışmalarına katılmak batı dünyasıyla bütünleşmenin parçası sayılmıştır. 1929 Dünya güzellik yarışmasında Feriha Tevfik birinci, Semine Hanım ise ikinci seçilmiştir. Türk kadınının çağdaş düzeye erişebilmesinde üç reformun çok önemli payı olmuştur.
KADINLAR GEOMETRİK KESİMLİ ELBİSELER TERCİH ETTİ
Cumhuriyetin kurulduğu günden bu güne kadar Türk kadın giyiminde de Dünya modasına uygun bir çizgide gelişim olmuştur. 1924’te kadınlar tarafından geometrik desenli, geometrik kesimli elbiseler giyilmiştir. Kısa japone kollar, bluzan korsajlar ve boyunları saran rengârenk, dizi-dizi inci boncuklar, kocaman kloş şapkalar moda olmuştur. Etek boyları ve saçlar da kısaltılmıştır. Jarse kumaş kullanılmıştır. Kadın modasında erkeksi şıklık ile hızlı giyinme devri başlamıştır. Avrupa’da kocaman kloş şapkalar moda olmuş ve bu moda Türk kadını tarafından da çabucak benimsenmiştir. 1930’lara doğru giyimde yeniden sadeleşme görülmüştür. 1920-30’lu yıllarda kahverengi, gri ve değişik renkli ayakkabılar giyilmeye başlanmıştır. Ayakkabılar süet ve deri ya da iki renkli olmuştur. Gece ayakkabıları brokar ya da saten elbise ile uyumlu olarak yapılmıştır.
SİLİNDİR PANAMA ŞAPKA VE PAPYON ERKEKLERİN TERCİHİ OLDU
Batılılaşma aşamasında Osmanlı Döneminde görülen ilk değişim projesi Cumhuriyet Döneminde de erkek üzerinde olmuştur. Türk erkeği, modernleştirme hareketine göre Batılı erkekler gibi giyinen, kibar davranan, bıyık ve sakalı tercih etmeyen, hayatı kadınlarla ortak olarak paylaşılan bir kişi olarak görülmektedir. Cumhuriyetle birlikte “güzel giyinmek kavramı “basında, “erkek kıyafet modası ve nasıl giyinilmesi” konusunda bilgi veren yazılar yazılmaktaydı. Geleneksel düşünceye sahip kişiler tarafından dans ve jimnastik her ne kadar eleştirilse de bu dönemde modadır. Cumhuriyet Dönemi erkek moda tarzı devletin üst düzey yöneticilerinde giysilerde görülmektedir. Bu dönemde erkeklerin her zaman bakımlı, modern ve şık oldukları görülür. Silindir panama şapka, papyon, golf pantolon, pelerin, beyaz mendil gibi daha önce halk hayatında yeri olmamış giysi ve aksesuarlar, boy göstermeye başlamıştır. 1930 yıllarında Ankara’da daima düzenli ve tertipli gezen erkeklerin lacivert takım elbise giydiği de bilinmektedir.
CAZ DÖNEMİ İLE GENİŞ OMUZ DÖNEMİ BAŞLADI
Cumhuriyet Dönemi eğlence hayatında, caz devrinin başlaması, erkek giyimini etkileyerek, geniş omuzlar, bol vatkalı kruvaze ceket modelleri ve bol duble paça pantolonlar şeklinde ortaya çıkmıştır. Cumhuriyet Dönemi erkek modasında farklı mevsimlerde ve günün değişen saatlerinde giymek üzere tercih ettikleri Batı model giysiler tercih etmişlerdir. Dönemin terzileri genellikle yurt dışından getirdikleri, keten,yün, pamuk, ipek, kaşmir gibi farklı kumaşları kullanmışlar.Avrupa modasında kullanılan farklı model giysi ceket, pantolon,palto, smokin, frak ile papyon, kravat, şapka,eldivenleri, mendil gibi aksesuarları Türk erkeği de tercih etmiştir.
TÜY VE CLOCHE ŞAPKALAR MODA OLDU
1920’ler, kadın giyiminde köklü değişikliklerin yaşandığı bir dönemdir. Geleneksel giysilerin modernize edilmiş versiyonlarının ön plana çıktığı bu dönemde uzun etekler ve elbiselerin tercih edilmekteydi. Ancak bunların yanı sıra artık dar kesim ceketler, mini etekler ve flapper tarzı elbiseler de popüler hale gelmişti. Bu kıyafetler kadınların daha özgür hissettiği bir dönemi yansıtıyordu. Modernleşme ve Batılılaşma sürecinde kadınların gardıroplarını dolduran bazı temel parçalar da olmuştur. Cloche adı verilen şık şapka tarzıyla özdeşleşen bu dönemde, elbise üzerine takılan zarif pelerinler ve tüy aksesuarlar da oldukça popülerdi. 1920’lerin renk paleti canlı ve cesurdu. Parlak sarılar, kırmızılar, yeşiller ve maviler giyimde öne çıkan renklerdi. Desenler arasında geometrik şekiller ve art deco tarzı desenler modanın belirleyicileri arasındaydı. Ayrıca tüvit kumaşlar, şifonlar ve ipekler de sıkça tercih edilen malzemelerdi.
patronlardunyasi.com