Hatay’ın Defne ilçesine bağlı Aşağıokçular Mahallesi’nde iç içe geçen derme çatma çadırlarda kalan yurttaşlar, yaşadıklarını gazetemize anlattı.
Evleri ağır hasar aldığı için üç ay boyunca ortalama 40 kişi ile serada kaldıklarını belirten Selda Bahçeci, “Sonrasında çadıra geçtik. Halen bulaşık için komşudan su çekiyor, tuvalet ihtiyacımızı da yaklaşık 200 metre ilerideki başka komşumuzdan karşılıyoruz. 10 yaşında özel bir çocuğum var. Mesafe uzak olduğu için altına kaçırıyor. İmkânımız olmadığından çadırımızın yanına onun için kova koyduk. İki ay önce konteynere başvurduk ama ses çıkmadı” dedi.
‘YAŞAMAYA ÇALIŞIYORUZ’
11 kişiyle aynı ortamda yaşadıklarını belirten Sibel Bahçeci ise “Maddi açıdan zor durumda olduğumuzdan, kira desteği kesilmesin diye konteynere başvuramadık. Yerinde dönüşüm için de üç aydır bekliyoruz. Orada bile hibe edilecek miktar 500 bin lira, oysa yalnızca proje işlemleri için bile 300 bin lira harcamamız gerekiyor. O yüzden bu sağlıksız şartlarda yaşamaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
(Ali Kanatlı)
‘TEHLİKE SAÇIYOR’
Çadırların hem mikroplar hem de haşereler için üreme ortamı olduğuna değinen Türk Tabipleri Birliği Hatay İl Koordinatörü Dr. Ali Kanatlı, alınması gereken önlemlere ilişkin şunları söyledi:
“8. ay geldi. Normalde bu aylarda çadırların kalmaması gerekirdi ama halen çadırda yaşayan birçok insan var. Her bir çadır bizim için üreme alanı. Hem hijyen, hem mikrop, hem de haşereler açısından. Önümüz de kış. Konteynerlerde kalınması bile sakıncalı. Çadırların varlığı ve konteynerlerin bu hali tehlike saçıyor. Kışın olabilecek herhangi bir hastalığa müdahale edecek kadar hastane ve sağlık personeli bulunmamakta. Bunun için ilk olarak çadırların kaldırılması gerek. Konteynerlerin su almasını engellemek için etrafında düzenleme yapılmalı, üstlerinin de brandalarla örtülmesi lazım.”